Enflasyon Altında Muhasebe Ege Cansen Gerek dünyada, gerekse Türkiye’ de en yaygın mesleklerinden biri muhasebedir. İster kâr amacı güden şirketler olsun, isterse kâr amacı gütmeyen kamusal kuruluşlar veya dernekler, her yerde “ muhasebe” vardır. Muhasebe, bu kadar yaygın bir meslek dalı olmasına karşılık, acaba iktisadi kalkınmanın esası olan “ kaynakları doğru tahsisi “ meselesinin çözümünde kullanılabilecek doğru bilgileri üretip, karar vericilere sunabiliyor mu? Cevap hayır.
Yurdumuzda,
muhasebe denince akla ilk (ve de son) gelen kavram “ vergi” dir. Devlet, halktan zorla para
toplar. Buna vergi denir. Halk da kazandığı
parayı devlete kaptırmamak için bir bir yol arar. Devletle vergi mükellefi arasındaki bu
ilişki, muhasebe düzeni içinde
belli kayıtların tutulmasını
zorunlu kılmaktadır. Muhasebe bunun için
tutulur. Vergi hariç, kimse muhasebeyle ilgilenmez. Bu sebeple , “ muhasebeci “, “ maliyeci”, “ mali müşavir”, “ hesap
uzmanı “ gibi ünvanlar, sadece “ vergi hesapcısı”
veya “ vergi uzmanı” anlamına gelmektedir.
Şimdilerde dünyada bir “ ekonomik kriz” fırtınası esiyor. Amerikan Merkez Bankası’ na göre bu krizin ortaya çıkmasında doğru “ muhasebe bilgileri “ ‘ nin talep edilmemiş ve üretlmemiş olmasının payı vardır. Greenspen ülke ekonomilerini krizlerden korumak için “ yeni muhasebe” standartları istemektedir. Mesela , Japonya ‘ da bankaların bin (1000) milyar dolarlık sorunlu kredisi olduğu ortaya çıktı. Japon devleti , bu batakların ulusal ekonominin canına okumaması için , halkın 500 milyar dolarını gözden çıkardı. Acaba Türk bankacılık sektöründeki sorunlu kredi toplamı ne? Bu sorunlu kredileri halletmek ülkeye kaça patlayacak? Muhasebe bir ölçme disiplinidir. Muhasebe, sermayeyi, borcu, alacağı, ciroyu , maliyeti, kârı, zararı “ bilimsel “ esaslarla göre ölçer, zamanlar ve kendi özel teknikleriyle kayda geçirir. Sonra da bunları, anlaşılır bir şekilde kamuya sunar. Ölçmenin doğru olması , yani tabloların, firmaların gerçek durumlarını yansıtması için (1) doğru yöntemler ve (2) güvenilir ölçü birimi kullanmak şarttır. Muhasebenin ölçü birimi “ para” dır. Türkiye’ de muhasebenin temel sorunu bir değil ikidir. (1) iktisadi bakımdan doğru ölçme yöntemleri kullanılmaz. (2) ölçüm birimi olan ulusal para (TL) enflasyon yüzünden işe yaramaz. Enflasyonist bir ortamda , yayınlanan tabloların bir anlam ifade etmesi için bunların “ enflasyona göre düzeltilmesi “ şarttır. Pek tabii, muhasebe standartlarının da dünya uygulamasına uydurulması gerekir. SPK ; şimdi halka açık şirketlerde enflasyon muhasebesini zorunlu kılmaya hazırlanmatadır. Karar, doğrudur. Ancak, bu standardın ülkemizde mecburi hale getirilişi sırasında , SPK tarafından istenilen diğer bilgi ve belgeler bir defa daha gözden geçirilmeli ve halka açık şirketler , bürokratik külfetlerden mümkün mertebe kurtarılmalıdır. SON SÖZ: Yanlış ölçen, yanlış biçer. |