MODERN BÜTÇELEME TEKNİKLERİ:
FAALİYET ESASINA DAYALI BÜTÇELEME
Yrd. Doç. Dr.
Zeynep TÜRK*
Son yıllarda teknoloji ve otomasyon alanındaki hızlı değişmeler
işletmeleri etkilemektedir. Bu ortamda işletmeler faaliyet esasına dayalı
maliyetleme, yeniden yapılanma, kıyaslama ve hedef maliyetleme gibi teknik ve
anlayışları kullanmaya başlamışlardır. Bu yeni anlayışları kullanan işletmeler,
geleneksel bütçenin ihtiyaçları karşılamadığını ve bir takım sorunlara neden
olduğunu fark etmişlerdir. Bu sorunları gidermek amacıyla modern bütçeleme
teknikleri geliştirilmiştir. Bu tekniklerden biri de faaliyet esasına dayalı
yönetimin tamamlayıcı bir parçası olan faaliyet tabanlı bütçedir. Bu çalışmada,
geleneksel bütçeleme ve faaliyet
esasına dayalı bütçeleme konuları incelenmiştir.
Anahtar Sözcükler: Geleneksel bütçeleme, Modern bütçeleme ve Faaliyet
esasına dayalı bütçeleme.
MODERN BUDGETING TECHNICS: ACTIVITY BASED BUDGETING
ABSTRACT
Key Words:Traditional budgeting, Modern budgeting and Activity based budgeting
1. GİRİŞ
Özellikle 1980
sonrası başlayan hızlı değişim ve gelişim ortamından maliyet ve yönetim
muhasebesi de etkilenmiş ve eskiyen teknik ve anlayışlar yerine yenileri
kullanılmaya başlanmıştır. Bu değişimler, her alanı etkilediği gibi bütçeleme
sürecini etkilemiş ve geleneksel bütçeleme teknikleri kendisinden beklenen
faydayı sağlayamaz hale gelmiştir. Bu nedenle geleneksel bütçelerin eksik
yönlerini giderebilecek ve yüksek teknolojiye dayalı üretim ortamında gereken
faydaları sağlayabilecek modern bütçeleme teknikleri geliştirilmiştir.
İşletmeler
küresel rekabet ortamında yeni gelişmeleri takip etmek ve uygulamak durumunda kalmışlardır. Rekabet üstünlüğü
elde etmek , ürün ve hizmet kalitesini artırmak, maliyetleri düşürmek ve başarılı olabilmek için işletmelerin
gelişmeleri takip etmeleri, değişime ayak uydurmaları ve yeni teknikleri
uygulamaları ile mümkün olabilecektir.
Yüksek
teknolojiye dayalı üretim ortamında geleneksel bütçeler yetersiz kaldıkları
için modern bütçe teknikleri geliştirilmiştir. Artan rekabet ortamında başarı
olmak isteyen işletmeler modern bütçeleme tekniklerinden yararlanmalıdır. Bu
çalışmamızda faaliyet esasına dayalı bütçeleme tekniği üzerinde durulacaktır.
2. MALİYET-YÖNETİM
MUHASEBESİNDEKİ GELİŞMELER
Hızlı bir
şekilde değişim gösteren otomasyon ve teknoloji işletmeleri hemen hemen her
yönüyle etkisi altına almış ve geçen bir kaç 10 yıl boyunca Bilgisayar Destekli
Üretim (Computer Integrated Manufacturing), Esnek Üretim Sistemleri (Flexible
Manufacturing Systems), gibi İleri Üretim Teknolojilerinin (Advanced
Manufacturing Technologies) ve Toplam Kalite Yönetimi (Total Qality Management),
Tam Zamanında Üretim (Just in Time) ve İyileştirilmiş Üretim Teknolojisi
(Optimised Production Technology) gibi yeni yönetim anlayışlarının ortaya
çıkmasıyla modern üretim çevreleri önemli değişimler geçirmiştir (Bear vd.,
1994;20).
Tüm bu
değişimlerden maliyet muhasebesi ve yönetim muhasebesi de etkilenmiş, modern
üretim çevresine hizmet sunabilecek kaliteli bilgileri gereken yerde ve zamanda
sağlamak amacıyla yeni sistemler ve anlayışlar geliştirilmiştir.
1980’li
yılların ortalarından itibaren ortaya atılan ve 90’lı yıllarda kabul gören
görüşler maliyet ve yönetim muhasebelerinin temel yaklaşımlarının değişmesini
gerektiren nedenler olmuştur. Bu görüşler ya da nedenler aşağıdaki gibidir
(Şakrak, 1997; 23-24):
1-Yönetim muhasebesi bilgilerinin, yöneticilerin planlama ve
kontrol kararları için uygun ve geçerli olmaktan uzak, çok yavaş çok genel ve
çarpıtılmış olması,
2-Ekonomik çevredeki ve teknolojideki hızlı değişimlere,
finansal bilgi sistemlerinin uyum sağlayamaması,
3-Üretim süreçleri ve teknolojideki gelişmelerin sürmesine
engel oluşturacak şekilde, yıllarca önce geliştirilen maliyet muhasebesi ve
yönetim kontrol sistemlerinin kullanılması’dır.
Tüm bu
nedenlerden bugünkü maliyet muhasebesi uygulamaları yüksek otomasyonlu
bilgisayar destekli üretim ortamı için uygun değildir. Bu problemin
çözülmesinde ilk adım değişim ihtiyacının hissedilmesidir (Brimson, 1986; 29).
Maliyet ve
yönetim muhasebesindeki değişim gereği hissedilmiş, özellikle 80’li yıllardan
sonra ileri teknolojilerin kullanıldığı üretim çevrelerinde doğru, yeterli ve
zamanlı bilgilerin sunulması amacıyla çeşitli teknikler ve anlayışlar
geliştirilmiştir. 80’li yıllardan sonra “faaliyet esasına dayalı maliyetleme
(activity based costing)” ve “süreç muhasebesi (throughput accounting)” geliştirilmiş
ve uygulanmaya başlamış, 1970’li yıllarda özellikle yüksek teknolojiye dayalı
üretim yapan Japon firmaları tarafından “hedef maliyetleme (target costing)” ve
“kaizen maliyetleme (kaizen costing)” geliştirilmiştir. Tüm bunların yanısıra geleneksel bütçelerin
eksik yönlerini giderecek yeni
bütçeleme yaklaşımları ya da teknikleri geliştirilmiştir.
İşletmeler
kendi rekabet avantajlarını iyileştirmek amacıyla yeni üretim teknolojilerini uygulamak zorundadır.
İşletmelerin üretim teknolojileri değiştiği zaman yönetim muhasebe
sistemlerinin de değişmesi gerektiği genel kabul görmüştür (Bruggement ve
Slagmulder, 1995; 241). Bu nedenle, işletmeler için başlangıç noktası değişimin
gerekli olduğunun hissedilmesidir.
2. MALİYET-YÖNETİM MUHASEBESİNDEKİ GELİŞMELERİN İŞLETME
BÜTÇELERİ
ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Hızlı bir
değişim sürecinin yaşandığı günümüzde yüksek teknoloji ve otomasyon;
işletmelerin üretim süreçlerini, tekniklerini, ürünün maliyet yapısını ve
kompozisyonunH değiştirmiştir. Tüketici tercihlerinin hızla değişmesi, küresel
pazarların oluşması ve rekabetin gittikçe artması işletmeleri yeni teknik ve
anlayışları uygulamaya yöneltmiştir. Böyle bir ortamda işletmelerin karar verme
sürecinin önemi artmış ve işletmeler en az hata ile çalışmak zorunda kalmıştır.
Stratejik planlama ve kontrol günümüz işletmelerinin en temel ihtiyacı haline
gelmiştir.
Bu değişim
süreci içerisinde, modern yöneticiler Toplam Kalite (TOM), Faaliyet Esasına
Dayalı Maliyetleme (ABC), yeniden yapılanma (re-engineering), kıyaslama (benchmarking),
hedef maliyetleme (Target Costing) ve diğer etkili teknikleri yoğun bir şekilde
kullanmaktadır. Böyle bir ortamda ise geleneksel bütçeleme ihtiyaçları ciddi
bir şekilde karşılayamaz hale gelmiştir (Newing, 1994a; 1; Newing, 1994b; 1).
Günümüzde gerek
ülkelerarası, gerekse işletmelerarası rekabet ortamında dikkatler üretim
faaliyetlerine çevrilmiştir. Bunun sonucu olarak yeni teknik ve yönetim
anlayışları ortaya çıkmıştır. Bu teknolojilerin yanısıra sanayi işletmelerinde
otomasyona gidilmesi, maliyet muhasebesi ve dolayısıyla yönetim muhasebesi
sistemlerini etkilemiş ve etkilemeye devam edecektir (Karcıoğlu, 1990; 97).
İşletme
çevresinde oldukça etkili ve kesin değişimin yaşandığı genel kabul görmüş bir
gerçektir. Global rekabeti de içeren rekabet baskısı, teknolojinin hızlı bir
şekilde ticarileşmesi ve yeni yönetim tekniklerinin kullanılması vb. ortak
etkileri düşük fiyatlı daha geniş
fonksiyonları olan ve müşteri ihtiyaçlarına yeni yönlerle cevap veren yeni ürün
ve hizmetler için geniş bir pazar oluşturması olmuştur. Tüm bu yeni gerçekler
işletmeleri, kendi organizasyon yapılarını, yeteneklerini ve faaliyetlerini
değiştirmeye yöneltmektedir. İşletmelerin yeni modeli, hem yapısında hem de
amaçlarında ortaya çıkmıştır. Bugünün bakış açısından geleneksel yönetim
sistemleri farklı amaçlar için geliştirilmiş durağan ve tüketiciler yerine
satıcıların kral olduğu bir çevre içinde uygulanmıştır. Yeni yönetim
yaklaşımları yeni pazar ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ortaya çıkmış ancak
çeşitli seviyelerde başarılı olmuşlardır (Bunce vd., 1995; 254). Bu dinamik
ortam ve hızlı bir şekilde değişen üretim teknolojileri işletme içerisinde
gereken bilgi ve kontrol sistemleri üzerinde
de oldukça etkili olmuştur (Kerremans vd., 1991; 148). Dolayısıyla
geleneksel bütçeler, hızlı değişim ortamına ayak uyduramamış ve zamanla
kendisinden beklenen hizmetleri yerine getiremez olmuştur.
Günümüz
işletmelerinin kalite ve etkinlik arayışı, yöneticileri fonksiyonlar bazında
değil de süreçler bazında düşünmeye zorlamaktadır. Modern yönetim anlayışı
değerler zincirine dayanmakta ve pazar ihtiyaçlarına odaklanmaktadır (Newing,
1994a; 1). Oysa geleneksel bütçeleme fonksiyonlarla ilgilidir ve organizasyonel
hiyerarşi oluşturarak fiili harcamaları kontrol etme amacındadır (Bunce, 1995; 255). Dolayısıyla modern yönetim anlayışları ile geleneksel
bütçeleme anlayışı arasında temel bir aykırılık söz konusudur. Geleneksel
formuyla bütçeleme, eski yönetim felsefesinin bir örneğidir. Değişim ortamında
uyum sağlamak amacıyla bütçeleme sistemleri gözden geçirilmeli ve ihtiyaçlara
cevap vermelidir.
4. GELENEKSEL BÜTÇELERİN EKSİK YÖNLERİ
Azalan kârlar,
artan maliyetler, fiyatların düşük tutulması için yapılan baskılarla karşı
karşıya bulunan işletmelerin, sınırlı kaynakların rasyonel bir biçimde
dağılımını sağlayacak etkin bir bütçeleme sürecine olan gereksinimleri giderek
artmaktadır (Ergun, 1987; 159).
Modern yönetim
teknik ve anlayışlarını uygulayan işletmeler geleneksel yapısıyla bütçelerin
eski yönetim anlayışının bir parçası olduğunu ve eksik yönleri bulunduğunu fark
ederek, bu eksik yönleri giderecek ileri bütçeleme yaklaşımları üzerinde
durmuşlardır. Modern bütçeleme çalışmaları özellikle Amerika’lı, Avusturya’lı
ve Japon akademik, endüstriyel ve danışman personeli içeren (CAM-I: Consortium
for Advanced Manufacturing International) uluslararası ileri üretim
konsorsiyumu tarafından oluşturulan bir çalışma grubu tarafından
gerçekleştirilmiştir. Bu grup özellikle faaliyet esasına dayalı yönetim
üzerinde durarak, bu tekniği planlamayla birleştirmeye çalışmışlardır (Newing,
1994; 49).
Bütçeleme
işletmelerin en önemli planlama ve kontrol faaliyetlerinden biridir. Herşeyden
önce, bütçeleme yılın en önemli bölümünü harcamakta ve yüzlerce çalışanı ve
yöneticiyi meşgul etmektedir. Ayrıca bütçeleme, stratejik karar vermeyi
zayıflatmakta ve yöneticileri stratejik karar verme yerine bütçenin
gerekleriyle meşgul etmektedir. Bütçenin yapısı, işletmenin örgüt yapısında ve
süreçlerindeki değişiklikleri gösterememekte ve çalışanlar, başkalarının
kontrolü altında olan maliyetleri bütçelemektedir. Bununla beraber, bütçeler
güvenilir değildir ve oldukça önemli maliyetlere neden olmaktadır (Schmidt,
1992; 103). Bundan dolayı bütçeler, doğru harcama tahmini yapmalı, karar verme
ve kontrol için etkin destek sağlamalı ve etkili bir gelişme ve raporlama
süreçleri oluşturmalıdır. Gerçekte bir çok durumda bütçeleme bunları
gerçekleştirmede başarılı olamamıştır (A.g.e.).
Geleneksel
bütçe yönteminde, genel olarak bir önceki yılın bütçe rakamları temel olarak
alınmakta ve bütçeleme işlemi, bir birini tamamlayan üç aşamada
gerçekleştirilmektedir (Ergun, 1987; 157-158). Buna göre;
1-Geçen yılın harcama düzeyini gelecek yıl için temel almak,
2-Trend analiziyle elde edilen düzeyi, maaş ve ücretlerle,
satın alınacak malzeme ve hizmet maliyetlerinde beklenen artışlar için
yükseltmek,
3-Uygulamaya konacak yeni programlar için harcama düzeyini
arttırmak.
Geleneksel
bütçeleme yaklaşımını şekil yardımıyla daha iyi gösterebiliriz (Bknz şekil 1).
Harcama Düzeyi
TL.
3
2
1
1994 1995 1996
1997 Yıllar
Şekil 1: Geleneksel Bütçeleme Yaklaşımı
Kaynak : Ergun, Ülkü (1987), “Sıfır Tabanlı
Bütçelerin Planlama Ve Denetim İşlevi”, Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve
İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt:2, Sayı:1, İzmir.
Şekil 1’de “1” geçmiş harcama düzeyi trendlerini, ”2” enflasyon
nedeni ile artışı, “3” ise, yeni
programlar için artış miktarını göstermektedir.
Geleneksel
bütçeleme süreci yönetimin gelir tahmini ve bütçe amaçlarını belirlemesiyle
başlamaktadır. Sonra, bölüm bütçeleri geçen yılın maliyetlerine, içinde bulunulan
yılın o ana kadar gerçekleşen fiili sonuçları ve artı ve eksi ilaveler temeline
dayanmaktadır. Bu ise, geleneksel bütçelerin en çok eleştirilen yönünü
oluşturmaktadır (Bunce vd., 1995; 255).
Geleneksel
bütçelere ilişkin sorunlar tablo 1’
de verilmiştir.
Tablo 1: Geleneksel Bütçelemeye İlişkin Sorunlar
|
AMAÇ UYGULAMA SORUN |
|
Stratejik
Uyum Geşmiş yıl uzantısı Stratejiyle ilgisiz |
Keyfi
Kesintiler Yanlış Hizmet Kesintileri |
|
Kaynak
Dağılımı Fonksiyonel organizasyon
Bütçe Yapanların pazarlık |
Yeteneklerine dayanan dağıtım |
|
Yıllık süreç Uygun olmayan dönüşüm |
Zamanları |
|
Maliyet elemanı
odaklı Görünmez özellikli dolaylı |
Çıktılar |
|
Gözardı
edilmiş yatırım Kaynak fazlasının tekrar |
faydaları dağıtılması |
|
Sürekli
İyileştirme Artan oranlı iyileştirme İşletme içi belirlenmiş hedefler |
|
Maliyetlerin
sabit veya Sabit maliyetler düşürülemiyor |
değişken
olarak |
Tanımlanması |
|
Genel
Amaçlar Genellikle yukarıdan
Katılımın eksikliği |
aşağıya
doğru akım |
|
Finansal ölçülerin kullanımı İşlevsel Kararların çarpıtılması |
|
Değer
İlave Etme Faaliyetler fiilen Sapmalardan
kaçınılamaması |
gerçekleştirildikten sonra |
Raporlama |
|
Bürokratik Fırsatların kaçırılması |
Kaynak: Newing, Rod (1994a), “Out with The Old, In With The New”,
Accountancy, Vol:14, July.
Sorunlarına ve
eksik yönlerine rağmen, geleneksel bütçelemenin kullanımı neredeyse
evrenseldir. Geleneksel bütçelemenin sebep olabileceği zararlar konusunda
tartışılırken; bazı görüşlere göre bütçeleme, yönetim sisteminin en önemli bir
parçası olarak devam etmek zorundadır. Bazı görüşlere göre ise, geleneksel
bütçelemeden vazgeçilemiyorsa en azından önemi azaltılmalıdır (Bunce vd., 1995;
256). Geleneksel bütçelemenin ihtiyaca cevap verir hale gelmesi için iki önemli
noktanın başarılması gerekmektedir. Bunlardan birincisi, işletmelerde bütçeleme
sürecinin yeniden yapılandırılması, ikincisi ise, bütçenin nasıl
kullanılacağının yeniden düşünülmesidir (Harvard Management Update, 1999; 12).
Yukarıda
belirttiğimiz geleneksel bütçelemeye ilişkin sorunlar, modern bütçeleme
yaklaşımlarının oluşmasına neden olmuştur. İleri üretim ortamına uygun bütçe
yaklaşımları ve teknikleri geliştirilmiş ve yavaş yavaş hayata geçirilmeye
başlamıştır.
5.GENEL OLARAK MODERN BÜTÇELEME TEKNİKLERİ
GeleBeksel
bütçeye ilişkin sorunların giderilmesi amacıyla yeni bütçeleme yaklaşımları ve
teknikleri geliştirilmiştir. Modern bütçelemenin kavramsal yapısı, geleneksel
bütçelerin yetersizlikleri gözden geçirildikten sonra, etkili bir kâr
planlaması ve bütçeleme sisteminin karşılamak zorunda olduğu yönetim amaçları
üzerinde yoğunlaşılarak oluşturulmuştur. Söz konusu amaçlar yeni yaklaşımların
geliştirilmesinde bir parametre olmuştur. Bu amaçlar aşağıdaki gibidir (Bunce
vd., 1995; 257):
1-İşletme stratejisinden uygun bir şekilde faaliyet
planlarının çekilmesi,
2-Süreç çıktılarıyla kaynak tüketimleri arasında bağlantı
kurmak,
3-Sürekli gelişimi desteklemek,
4-Uyumlu davranış inşa etmek ve devam ettirmek,
5-Planlama ve bütçeleme yoluyla gerçek değer ilave etmek.
Tüm bu amaçlar
geleneksel bütçeleme tarafından gerçekleştirilememektedir.
Modern
bütçelemenin yukarıda belirtilen amaçları gerçekleştirebilmesi için gerekli
olan mekanizmalar ve kavramlar söz konusudur. Bu gereksinmeler aşağıda
belirtilmiştir (Bunce vd., 1995; 258):
1-Süreçler ve faaliyetler belirlenmeli ve ayrıntılarıyla
planlanmalıdır.
2-Faaliyet analizi yapılmalı ve maliyetlenmiş faaliyet veri
tabanı
oluşturulmalıdır.
3-Faaliyet esasına dayalı maliyetleme uygulanmalıdır.
4-Gelişimin izlenmesini sağlayacak dışsal hedefler
belirlenmelidir.
5-Stratejik amaçlar tamamıyla bütçelerle birleştirilmelidir.
6-İhtiyari hizmet seviyesi tanımlanmalı ve önemi
belirtilmelidir.
7-Süreç tabanlı performans ölçüleri oluşturulmalıdır.
8-Katma değer yaratmayan faaliyetler ve kullanılmayan kapasite
açığa çıkarılmalıdır.
9-Esnek bütçeleme süreci oluşturulmalıdır.
10- Faaliyet ve süreç tabanlı raporlama sistemi
oluşturulmalıdır.
11-Performans değerleme sistemi bütçeyle ilişkilendirilmelidir.
12-Yönetici temelli bütçeleme sürecinden vazgeçilmelidir.
Tüm bu
gereksinimlerin yerine getirilmesi suretiyle, modern bütçelemenin 5 temel amacı
gerçekleştirilebilecektir. Ancak, modern bütçeleme tek başına sadece iyi bir
bütçeleme süreci değildir. Modern bütçeleme ancak bütünleştirilmiş yönetim sürecinin bir parçası olarak
çalışabilecektir. Bu yönetim süreci, kaçınılmaz olarak tüm modern yönetim
tekniklerini içermektedir.
Tam anlamıyla
hayata geçirilecek modern bütçelemenin yararları tablo 2’de görülmektedir (Newing, 1994a; 49):
Tablo 2: Modern Bütçelemenin Etkileri Ve Yararları
Stratejik
Uyum -Modern bütçeleme,
bütçeyle, misyon, vizyon ve strateji Arasında
bağlantı kurulmasını sağlamaktadır. |
Uygun
Kaynak -Bölümler içerisindeki
süreçlerin yönetimi farklı Dağılımı dönüşüm zamanlarını
uyumlaştırmaktadır. |
-Çıktılar ve
verimlilik üzerinde odaklanmaktadır. |
-Faydaların
gerçekleştirilmesini garanti etmektedir. |
Sürekli
İyileştirme -Gelişmeleri dışsal
tabanda belirlenmiş hedeflerle izlemekte, İsrafları belirlemekte
ve göstermektedir. |
Genel
Amaçlar -Fikir birliği
oluşturmakta ve karar verimleri Doğrultusunda iyileştirmektedir. |
Davranışları -Finansal performans
ölçülerinin yanında diğer performans Etkilenme ölçülerini de kullanılmaktadır. |
Değer
İlave Etme -Planlama, iyileştirme
ve önlemler üzerinde durmaktadır. |
Bütçelemeyi yönetim süreciyle
birleştirmektedir. |
Kaynak: Newing, Rod (1994a), “Out with The Old, In With The New”,
Accountancy, Vol:14, July, s.49.
Modern
bütçeleme diğer yönetim süreçleriyle birleştirildiği takdirde tablo 2’de belirtilen faydaları
sağlayacak ve geleneksel bütçenin
yetersizliğini giderebilecektir. Böylece, işletmelerin yararlandıkları
bütçeleme tekniği modern üretim ortamına daha uygun hale gelecek ve
yöneticilere ve işletmeye daha anlamlı bilgiler sağlayabilecektir.
5. FAALİYET ESASINA DAYALI BÜTÇELEME
Faaliyet
esasına dayalı bütçeleme, faaliyet
esasına dayalı yönetimin bir parçası ve faaliyet esasına dayalı maliyetlemenin
bir uzantısıdır.
Faaliyet
esasına dayalı maliyetleme, temel maliyet konusu olarak faaliyetler üzerinde
odaklanan bir sistemdir. Bu sistem daha sonra, faaliyetlerin maliyetini, ürün
ve bölüm gibi maliyet unsurlarının maliyetlerinin hesaplanmasında temel olarak
almaktadır (Horngern ve Foster, 1991; 409,).
Faaliyet
esasına dayalı planlama, mümkün olabildiğince işletmelerin günlük
faaliyetleriyle ticari ve finansal sonuçlarını ilişkilendirmeye çalışan kısa
vadeli bir planlama yöntemidir (Sanders, 1995; 48). Bütçelemeye üçüncü bir
boyutun eklenmesiyle yani faaliyet esasına dayalı bütçelemenin kullanılmasıyla,
planlama ve kontrol süreci oldukça büyük bir etkinlik kazanabilecektir.
Faaliyet
esasına dayalı bütçeleme, ileri üretim yöntem ve yaklaşımlarının kullanıldığı
esnek işletme ortamlarında başarılı bir şekilde kullanılabilmektedir. Faaliyet
esasına dayalı bütçeleme ayrıca, aşağıda belirtilen işletme unsurlarının
iyileştirilmesini sağlamaktadır (Albright ve Tracy, 1996; 51):
1) Üretim kapasitesi,
2) Fark analizleri aracılığıyla maliyet kontrolü,
3) Kalite maliyetlerinin kontrolü,
4) Yatırım Projeleri,
5) Rasyonelleştirme ve iyileştirme,
6) Süreç iyileştirilmesi ve yeniden yapılandırma.
Faaliyet
esasına dayalı bütçeleme, yöneticilere sözde sabit maliyetleri değişken
maliyetlere dönüştürmeyi ve gelecekte oluşacak stratejik maliyetler ve kârlılık
hakkında düşünmeye izin vermektedir. Faaliyet esasına dayalı bütçeleme aşağıda
belirtilen birbirini izleyen adımlardan oluşmaktadır (Cooper ve Kaplan, 1998;
77-78):
1-Bu safhada gelecek bütçeleme dönemi için üretim ve satış
miktarı tahmin edilmektedir. Faaliyet esasına dayalı bütçeleme, geleneksel
bütçeleme süreci gibi üretim, satış miktarı, ürün ve müşteri çeşidinin tahmin
edilmesiyle başlamaktadır. Bu tahminler sadece satılacak ürünleri değil bunun
yanında bu ürünleri satın alacak müşterilerin tahminlerini de içermektedir. Bu
bütçeleme, geleneksel bütçelemeden daha
fazla detay içermektedir. Örneğin; faaliyet esasına dayalı bütçeleme,
üretim ve satış miktarını gerçekleştirecek süreçler hakkında hammadde için
sipariş sayısı ve yükleme yöntemi gibi bilgileri içermek zorundadır.
2-Sipariş alma-verme, hammaddenin taşınması, yeni ürünlerin
geliştirilmesi gibi faaliyetler için taleplerin tahmin edilmesi bu safhada
gerçekleştirilmektedir. Örneğin; birinci safhada belirlenen ürünler ve
müşterilerin miktarı ve karışımı tahminlerine göre, bütçe yöneticisi gelecek
dönem için alınacak sipariş sayısını 174.000 (14.500 aylık) olarak
belirleyebilecektir.
3-Bu safhada hangi kaynaktan ne kadar gerekeceği tahmin
edilmektedir. Bir çalışanın her bir ay için 2.000 sipariş aldığı varsayılırsa,
siparişlerin alımı için 7.25 (14.500 / 2.000) çalışana ihtiyaç duyulacaktır.
Buna ek olarak bir şef 10 çalışanın işlemlerini yönetebiliyorsa bu durumda 0.725
şef gerekecektir. Her bir çalışan için 250 m2 alan, $ 4.000’lık
bilgisayar ve $ 500 bilgisayar ağı, bilgisayar programı ve telekominikasyon
hizmeti gerekmektedir.
4-Fiili kaynak arzının belirlenmesi bu safhada
gerçekleşmektedir. Eğer, siparişten sorumlu personel sadece bir faaliyet
gerçekleştiriyorsa, 8 sipariş elemanı ve 1 şef gerekmektedir. Bu 9 çalışan,
ayrıca çalışma alanı, bilgisayarlar ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyacaktır
(2.500 m2 çalışma alanı, $
36.000 ve $ 4.500’lık bilgisayar ve destek hizmeti).
5-Bu safhada faaliyet kapasitesi belirlenmektedir. Kaynak arzı
belirlendiğinde, sistem geriye doğru çalışarak faaliyetin maksimum miktarını
sınırlayan kaynak elemanı belirlemektedir. Bizim örneğimizde; kaynak sunum
kapasitesi 16.000 sipariştir (8 çalışan X 2.000).
Buradan da
anlaşılacağı üzere, faaliyet esasına dayalı bütçeleme kavram olarak oldukça
basit görünmesine karşın uygulamada oldukça karmaşıktır.
Faaliyet
esasına dayalı bütçeleme, ürünleri ve hizmetleri üretmek ve satma da gerekli
olan faaliyetlerin maliyetleri üzerine odaklanmaktadır. Faaliyet esasına dayalı
maliyetleme de olduğu gibi faaliyet esasına dayalı bütçeleme genel üretim
maliyetlerini (dolaylı maliyetleri) homojen faaliyet maliyeti havuzlarına
ayırmaktadır. Sonra, sebep sonuç kriterine bağlı olarak belirlenen her bir
dolaylı maliyet havuzu için dağıtım anahtarı (cost drivers) belirlemektedir
(Horngern vd., 1997; 189). Horngern ve diğerleri, faaliyet esasına dayalı
bütçlelemeyi, Bradford Aerospace firmasının Araştırma ve Geliştirme ürün
dizaynı bütçelemesi örneği üzerinde tablo
3 ve tablo 4’de açıklanmıştır
(Horngern vd., 1997; 190).
Tablo 3: Faaliyet Maliyetleri İçin Bütçe Oranları
Faaliyetler |
Dağıtım
Anahtarı (Cost Drivers) Bütçelenmiş
Maliyet Oranı |
*Bilgisayar destekli dizayn-Uçak
parçalarının dizaynın da bilgisayar kullanımı *Ek
dizayn-Uçak parçalarının elle dizaynı *Prototip
geliştirilmesi-Uçak parça-larının fiili versiyonlarının yapılması *Test
etme-Yeni uçak parçalarının farklı kullanım koşullarında nasıl çalıştığının
gözlemlenmesi *Tedarik-Teçhizat
ve tamamlayıcı parçaların satın alınması |
-Bilgisayar
destekli dizayn saati,
$ 80 Saat Başına -Elle
dizayn saati, $ 50 Saat başına -Prototip
saati, $ 60 Saat başına -Test
etme saati, $ 40 Saat başına -Alım
siparişleri, $ 25 Alım siparişi başına |
Tablo 4: Bradford Aerospace A86 / Ürün Geliştirme Maliyetleri Faaliyet Tabanlı Bütçeleme Ocak-Aralık, 19..
Faaliyet
Alanı |
Bütçelenmiş
Kullanım Oranı |
Bütçelenmiş
Dağıtım Anahtarı |
Bütçelenmiş
Maliyetler |
-Bilgisayar
Destekli Dizayn -Elle
Dizayn -Prototip
Geliştirme -Test
Etme -Tedarik |
200 Saat 70 Saat 80 Saat 280 Saat 120 Saat |
$ 80 $ 50 $ 60 $ 40 $ 25 |
$16.000 $ 3.500 $ 4.800 $11.200 $ 3.000 |
-Toplam
Maliyet |
|
|
$38.500 |
Etkili
bütçeleme, yöneticilerin işletmenin gerçekleştirdiği faaliyetlerle kaynak
tüketimi arasında açık ve sıkı bir işbirliği sağlamalarını ve sürdürmelerini
gerektirmektedir.
İngiltere de
yapılan bir araştırmaya göre faaliyet esasına dayalı bütçeleme aşağıdaki
yararları sağlamaktadır (Horngern vd., 1997; 190):
1-Daha gerçekçi bütçe hedeflerinin belirlenmesi,
2-Kaynak gereksinimlerinin en iyi şekilde belirtilmesi,
3-Maliyetlerin çıktılarla ilişkilendirilmesi,
4-Personelin sorumluluklarıyla maliyetler arasında daha açık
bir ilişkinin kurulması,
5-Bütçe farklarının (Slack) belirlenmesi’dir.
Buradan da
anlaşılacağı üzere modern bütçeleme tekniklerinden biri olan faaliyet esasına
dayalı bütçelemede geleneksel bütçe tekniklerinin eksik yönlerini giderebilecek
ve işletmelere planlama ve kontrol alanında önemli bir rekabet avantajı
sağlayabilecektir.
6. SONUÇ
Küresel
rekabetin artması, değişen müşteri
istekleri, baş döndürücü bir hızla hızla gelişen teknoloji ve otomasyan,
işletmelerin üretim teknolojilerinden
üretim süreçlerine kadar hemen
hemen her alanda işletmelerin köklü bir değişim sürecine girmesini
gerektirmiştir. Bu değişim sürecinden
işletmelerin planlama ve kontrol mekanizmaları da paylarını almış ve geleneksel
bütçeleme teknikleri kendinden beklenenleri gerçekleştirmez olmuştur.
Geleneksel
bütçeleme eski yönetim felsefesinin ürünüdür. Bu nedenle doğrudan
fonksiyonlarla ilgilidir ve daha çok fiili harcamaları kontrol etme
amacındadır. Günümüz üretim ortamı ise, işletme yöneticilerini süreçler bazında
düşünmeye zorlamaktadır. Dolayısıyla modern yönetim anlayışları ile geleneksel
bütçeleme anlayışı arasında temel bir aykırılık söz konusudur. Bu nedenle
günümüz işletme ihtiyaçlarına cevap vermek amacıyla bütçeleme sistemleri gözden
geçirilmeli ve daha uygun bütçeleme teknikleri geliştirilmeli ve uygulamaya
dönüştürülmelidir.
Geleneksel
bütçelemenin eksik yönlerini gidermek amacıyla faaliyet esasına dayalı
yönetimin bir parçası olan faaliyet esasına dayalı bütçeleme önerilmektedir. Bu
yöntem günümüz üretim ortamına uygun olmasının yanı sıra geleneksel bütçelemenin
eksiklerini giderdiği gibi işletme açısından sayısız faydalar
sağlayabilecektir. Faaliyet esasına dayalı bütçeleme işletme yöneticilerine
daha ayrıntılı bilgiler sunarak geniş bir bakış açısı sağlayabilecektir. Ancak
faaliyet esasına dayalı bütçelemenin hayata dönüştürülmesi için işletme
faaliyet esasına dayalı maliyetleme yöntemini kullanmalıdır. Kavram olarak
basit ve kolay görülmesinin yanında uygulamaya geçirilmesi oldukça fazla
araştırma ve analiz gerektirmektedir. Ancak, günümüz bilgisayar teknolojisi
yardımıyla bir defa sistem kurulduktan sonra oldukça kolay işleyen ve daha az
maliyetli bir bütçeleme tekniği olarak karşımıza çıkacaktır.
KAYNAKÇA
ALBRIGHT, Thomas L. ve Smith TRACY (1996), “Software For Activity -
Based Costing”, Journal of Cost
Management, Fall.
BEAR, Robert; Roger, MILLS
ve Felix, SCHMID (1994), “Product
Costing in Advanced Technolgy Environments” Management Accounting, December.
BRIMSON, James A. (1986), “How Advanced
Manufacturing Technogies are Reshaping Cost
Management”, Management
Accounting, March.
BRUGGEMAN, W. ve R. SLAGMULDER (1995), “The
Impact Of Technological Change On Management Accounting”, Management Accounting Research, No:6.
BUNCE, Peter; Robin FRASER
ve Lionel WOODCOCK (1995), “Advenced
Budgeting: A Journey To Advanced Management Systems”, Management Accounting Research, No:6.
COOPER, Robin ve Robert S.
KAPLAN (1998), “ The Promise-and-Peril-Of Integrated Cost Systems”, Harvard Business Review, Vol:76,
Issue:4 Jul/ Aug.
ERGUN, Ülkü (1987), “Sıfır Tabanlı Bütçelemenin Planlama ve
Denetim İşlevi”, T.C. Dokuz Eylül
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt:2, Sayı:1, İzmir.
HARVARD MANAGEMENT UPDATE (1999), “High Performance
Budgeting”, Harvard Business Review,
January.
HORNGERN, Charles T. ve George FOSTER (1991), Cost Accounting: A Managerial Emphasis, Seventh Edition, Prentice
Hall International Inc.
HORNGERN, Charles T.; George FOSTER ve Srikant M. DATAR (1997), Cost Accounting: A Managerial Emphasis, Ninth Edition, Prentice
Hall International Inc.
KARCIOĞLU, Reşat (1995), “JIT (Just-In-Time)
Üretim Sisteminin Maliyet ve Yönetim Muhasebesi Sistemlerine Etkisi”, Verimlilik Dergisi.
KERREMANS, M.; H. THEUNISSE ve G. Van OVERLOOP
(1991), “Impact Of Automation On Coat Accounting”, Accounting And Business Research, Spring.
NEWING, Rod (1994), “Better Budgeting and Forecasting for Small to
Medium-Sized Businesses”, Management
Accounting, Vol:72, No:10, November.
NEWING, Rod (1994), “Out With The Old, In With The New”, Accountancy, July.
SANDERS, Simon (1995), “Actively Informative Planning”, Accountancy, February.
SCHMİDT, Jeffrey A. (1992), “Is ıt Time to Replace Traditional
Budgeting?”, Journal of Accountancy,
October.
ŞAKRAK, Münir (1997), Maliyet
Yönetimi Maliyet ve Yönetim Muhasebesinde Yeni Yaklaşımlar, Yasa Yayınları,
İstanbul.
* Niğde Üniversitesi, İ.İ.B.F. İşletme Bölümü, Muhasebe Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Niğde.